Pınarbaşı Hukuk & Danışmanlık - Güvenilir Profesyonel Hizmet

Ayıplı Araç Satışı Davası

Ayıplı Araç Satışı Davası

Ayıplı Araç Satışı Davası

Ayıplı araç satışı davası, satın alınan aracın beklenen özellikleri taşımaması veya gizli bir kusuru olması halinde alıcının açabileceği hukuki süreçtir. Bu yazıda ayıplı mal kavramından alıcının seçimlik haklarına, zamanaşımı sürelerinden mahkeme sürecine kadar bilmeniz gereken tüm noktalar yer alıyor. Amaç, ayıplı araç satışı durumunda izlemeniz gereken yolu net şekilde ortaya koyarak hem haklarınızı korumanıza yardımcı olmak hem de benzer konulardaki eksik bırakılan ayrıntıları tamamlamaktır.

Ayıplı Mal Nedir?

Türk hukukunda ayıplı mal, kısaca satılan ürünün sözleşmede vaat edilen veya normalde beklenen fayda ve özellikleri sağlamaması durumudur. Daha teknik bir ifadeyle, bir malın değerini veya ondan beklenen faydaları azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran, sözleşmeye aykırı eksiklik ve kusurlarına ayıp denir. Örneğin, satın alınan bir aracın motorunda ciddi bir arıza olması, kilometresinin gerçekte olduğundan düşük gösterilmesi veya daha önce ağır hasar almış olmasına rağmen hasarsız diye satılması ayıp kapsamına girer.

Açık Ayıp ve Gizli Ayıp Nedir?

Ayıplar, ortaya çıkış şekline göre açık ayıp ve gizli ayıp olarak ikiye ayrılır. Açık ayıp, alıcının basit bir inceleme ile teslim anında fark edebileceği bariz kusurlardır. Örneğin aracın kaportasında gözle görülen boyalı parçalar, kapıdaki büyük bir çizik veya camındaki çatlak gibi sorunlar açık ayıp sayılır.

Buna karşın gizli ayıp, ilk bakışta anlaşılamayan ve zamanla ortaya çıkan kusurlardır. Örneğin motor veya şanzımandaki iç arızalar, önceki kazadan kalan ama ustaca gizlenmiş hasarlar ya da aracın kilometresinin düşürülmüş olması genellikle gizli ayıp olarak karşımıza çıkar.

Alıcı, teslim aldığı aracın durumunu olağan dikkatle mümkün olan en kısa sürede kontrol etmelidir. Olağan bir gözden geçirmeyle fark edilemeyen kusurlar gizli ayıp sayıldığından, bunlar sonradan ortaya çıksa bile alıcı haklarını kullanabilir. Kısacası, aracını yeni teslim alan kişi gözle görülür, duyulabilir sorunları hemen fark etmeli; fark edemeyeceği kusurlar için ise ortaya çıktığında yasal haklarını saklı tutmalıdır.

Ayıplı Araç Satışında Satıcının Sorumluluğu

Bir araç satışında ortaya çıkan ayıp nedeniyle satıcının sorumluluğu hem Türk Borçlar Kanunu’nda hem de tüketici hukukunda açıkça düzenlenmiştir. Satıcı, sattığı aracın ayıplı çıkmasından kural olarak sorumludur, hatta ayıbın varlığını satış anında bilmiyor olsa dahi sorumluluktan kaçamaz. TBK m.219 gereği satıcı, malda bulunan ve alıcının beklediği faydayı önemli ölçüde azaltan her türlü kusurdan sorumlu olur; ayıbın varlığını bilmemesi onu sorumluluktan kurtarmaz.

TBK Madde 219:

“Ayıptan sorumluluk

MADDE 219- Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.

Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”

Bireysel Satıcı vs. Galeri (Ticari Satıcı) Sorumluluğu

Satıcının sorumluluğu, aracın kimden alındığına göre bazı farklı yasal dayanaklara oturur. Eğer araç bir galeriden veya ticari satıcıdan (mesleği araç satmak olan bir işletmeden) alınmışsa, bu bir tüketici işlemi sayılır. Bu durumda satıcı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) hükümlerine tabidir. Ticari satıcılar, aracı sözleşmeye uygun ve ayıpsız olarak teslim etmekle yükümlüdürler; aksi halde tüketiciye karşı aynen kanunda belirtilen seçimlik haklardan sorumlu olurlar. Ayrıca TKHK m.10 uyarınca, teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim anında mevcut olduğu kabul edilir:

“MADDE 10- Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.”

Yani galeriden alınan araçta ilk 6 ay içinde bir kusur çıkarsa satıcı, bunun sonradan oluşmadığını, zaten var olmadığını ispat etmek durumundadır. Bu da tüketici için önemli bir korumadır.

Buna karşılık satıcı eğer aracı sadece kendi özel mülkiyetindeki bir aracı satan birey ise, TBK devreye girecektir. Bu durumda alıcının hakları genel hükümlere, yani Türk Borçlar Kanunu’ndaki ayıba karşı tekeffül (satıcının ayıptan sorumluluğu) hükümlerine dayanır. Satıcı, ikinci el satışta da ayıpsız satma borcunu ihlâl etmiş sayılır ve TBK madde 227 kapsamındaki haklarla karşılaşır.

MADDE 227- Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:

  1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
  2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
  3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
  4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.

Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.

Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.

Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.

Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”

Satıcının Kusur Durumu ve Sorumluluğun Kapsamı

Satıcının ayıptan sorumluluğu kusurundan bağımsız bir sorumluluktur. Yani satıcı kötü niyetli olmasa, aracı satarken kusuru gerçekten fark etmemiş bile olsa alıcıya karşı yine de sorumludur. Öte yandan, eğer satıcı kusurluysa veya ayıbı bilerek gizlemişse sorumlulukları daha da ağırlaşır. Özellikle satıcının hileli davranışı söz konusuysa, kanun satıcıya bazı avantajları tanımaz. TBK m.231 uyarınca bu durumda iki yıllık zamanaşımı sınırından da yararlanamaz.

Satıcılar bazen sorumluluktan kaçınmak için satış sözleşmelerine “aracı mevcut haliyle, görüldüğü gibi kabul ettim” gibi kayıtlar koyarlar. Noterde araç satış sözleşmesine eklenen bu tip genel ifadeler, her durumda satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Özellikle alıcıya kasıtlı olarak bildirilmemiş önemli bir kusur varsa, alıcının imzası olsa bile bu tip “sorumsuzluk anlaşmaları” geçersiz kabul edilir.

Benzer şekilde, alıcının aracı satın alırken yaptırdığı ekspertiz raporu da satıcının sorumluluğunu sınırlayabilir ama tamamen ortadan kaldırmaz. Eğer ekspertiz raporunda aracın bazı arızaları, boyalı parçası vs. belirtilmişse, alıcı bunları bilerek aracı aldığı için o konularda sonradan ayıp iddiasında bulunamaz; raporda yer alan hususlarda satıcı sorumlu tutulmaz. Ancak raporda yer almayan kusurlar ortaya çıkarsa, bunlar halen gizli ayıp hükmündedir ve satıcının sorumluluğu devam eder. Ayrıca raporda yanlış veya eksik inceleme sonucu atlanmış problemler varsa, hem satıcı hem de ekspertiz hizmetini veren işletme sorumlulukla karşılaşabilir.

Son olarak, ikinci el araç satışlarında sıkça gündeme gelen tramer kaydı meselesine değinelim. Aracın geçmiş kazalarının tramer kayıtlarında görünmesi alıcıya belirli bilgiler sağlar. Eğer bir hasar kaydı açıkça mevcutsa, bu kayıt kapsamındaki hasarlar için alıcı sonradan ayıp nedeniyle talepte bulunamaz çünkü bu durumdan haberdardır. Ancak ülkemizde bazen araç hasarları sigorta kaydına geçmesin diye özel tamircilerde yaptırılıyor veya küçük bir kayıtla büyük hasar gizlenebiliyor. Alıcıya kazanın boyutu hakkında yanıltıcı bilgi verilmişse ya da kaza hiç tramer kaydına yansıtılmadan araç onarılıp satılmışsa, ortaya çıkan problemler yine ayıp sayılır ve satıcı sorumlu olur.

Özetle, satıcı araç satışında ayıba karşı oldukça geniş bir sorumluluk altındadır. Ne genel sözleşme maddeleri ne de “ikinci el zaten, olur böyle” anlayışı satıcıyı kurtarmaz. Ayıbın niteliğine ve tarafların durumuna göre tüketici kanunu veya borçlar kanunu uygulansa da, satın aldığınız araç vaat edilenden farklı veya kusurlu çıktıysa kanunlar sizi koruyor.

Ayıplı Araç Durumunda Seçimlik Haklar

Aracın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda alıcıya tanınan birtakım seçimlik haklar vardır. Bu haklar hem TBK m.227’de hem de TKHK m.11’de düzenlenmiş olup özünde aynıdır. Ayıplı bir araç alan kişi, şartlar oluştuğunda satıcıdan şu taleplerde bulunabilir:

Sözleşmeden Dönme: Aracı geri verip satış sözleşmesini feshederek ödediği bedelin iadesini isteme hakkı. Bu durumda alıcı aracı mevcut haliyle satıcıya iade eder, karşılığında ödediği satış bedelini faiziyle geri alabilir.

Bedelde İndirim: Aracı elinde tutup ayıpla orantılı bir fiyat indirimi talep etme hakkı. Ayıp oranına göre satış bedelinden uygun bir miktarın iadesini isteyebilirsiniz. Bu seçenek, özellikle aracı kullanmaya devam etmek istediğiniz ama ödediğiniz fiyatın da fazla olduğunu düşündüğünüz durumlarda mantıklı olabilir.

Bedelde İndirim: Aracı elinde tutup ayıpla orantılı bir fiyat indirimi talep etme hakkı. Ayıp oranına göre satış bedelinden uygun bir miktarın iadesini isteyebilirsiniz. Bu seçenek, özellikle aracı kullanmaya devam etmek istediğiniz ama ödediğiniz fiyatın da fazla olduğunu düşündüğünüz durumlarda mantıklı olabilir.

Ayıpsız Misli ile Değiştirme: Mümkünse, ayıplı aracın ayıpsız aynı model bir araçla değiştirilmesini talep etme hakkı. Uygulamada ikinci el araçta birebir aynı aracın yenisiyle değişim çok rastlanmasa da, sıfır kilometre araçlarda bu talep önemli hale gelir. Örneğin sıfır alınan araç fabrika çıkışlı ağır kusurluysa, yenisiyle değişim talebi güçlü bir haktır. Satıcı uygun bir süre içinde eşdeğer, ayıpsız bir araç temin etmekle yükümlü olabilir.

Ayıplı Araç Satışı Davasında Yapılması Gerekenler

Bir aracı satın aldıktan sonra ayıbını fark ederseniz, haklarınızı kullanabilmek için bazı adımları vakit kaybetmeden atmalısınız. İşte ayıplı araç durumunda genel olarak izlenecek yol:

Satıcıya Derhal Bildirim (İhbar): Ayıbı öğrendiğiniz anda mümkün olan en kısa sürede durumu satıcıya bildirin. Bu bildirim, tercihen noter aracılığıyla ihtarname çekmek şeklinde olmalıdır. Noterden gönderilen bir ihtarname, ayıbın tespit edildiğini ve sorumluluğun satıcıya ait olduğunu resmi olarak ortaya koyar. İhtarname içeriğinde, aracın hangi kusurunun ortaya çıktığı ve seçimlik haklarınızdan hangisini kullanmak istediğiniz belirtilebilir. Noter masrafı yapmak istemiyorsanız veya acil durum varsa, en azından yazılı olarak e-posta, SMS gibi yollarla satıcıya ulaşın ve durumu kayda geçecek şekilde bildirin.

Hukuki Süreci Başlatma: Satıcıyla anlaşma sağlanamazsa artık hakkınızı resmen arama vakti gelir. Burada, satış şeklinize göre izlenecek yol farklılık gösterecektir:

Tüketici İşlemi Söz konusuysa: Aracı satan kişi/kurum ticari bir satıcı ise ve siz aracı kişisel kullanım için aldıysanız, uyuşmazlık tüketici kapsamındadır. Bu durumda öncelikle uyuşmazlık bedeline bakılır. 2025 yılı itibarıyla, değeri 149.000 TL’nin altında olan uyuşmazlıklarda doğrudan Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurmak zorunludur. Hakem heyeti teknik inceleme yapıp bir karar verecektir. Karar lehinize olup satıcı itiraz etmezse bağlayıcıdır; satıcı itiraz ederse veya tutar 149 bin TL üzerindeyse Tüketici Mahkemesi’nde dava açmanız gündeme gelir.

İki Birey Arası veya Ticari Satışlar: Eğer alışveriş tüketici kapsamında değilse (örneğin aracı bir şahıstan aldınız ve satan şahıs bu işi ticari yapmıyor, veya aracı şirketiniz adına aldınız), o zaman görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır. Ticari bir işletme ile aranızda araç satışı oldu ama siz de şirket olarak aldıysanız ya da her iki taraf da tacir ise, o zaman iş ticari dava niteliğine bürünür ve Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Özetle:

Bireysel satıcı – bireysel alıcı: Asliye Hukuk Mahkemesi

Ticari satıcı – tüketici alıcı: Tüketici Mahkemesi

Ticari satıcı – ticari alıcı: Asliye Ticaret Mahkemesi

Davanızı açarken taleplerinizi net bir şekilde belirtmeli ve mümkünse delillerinizi eklemelisiniz (yazışmalar, ihtarname, ekspertiz raporu, fotoğraflar vb.). Süreç içinde mahkeme bilirkişi atayarak aracı inceletecek ve rapora göre karar verecektir.

Yargılama ve Karar Aşaması: Mahkeme, dosyadaki raporlar ve tarafların beyanlarına göre alıcının haklı olup olmadığına karar verir. Ayıp iddianız ispatlanırsa mahkeme seçtiğiniz hakkın yerine getirilmesine hükmeder. Örneğin sözleşmeden dönme istemişseniz, aracın iadesi ve para + faiz + masrafların size ödenmesine karar verilebilir. Onarım istemişseniz, belli sürede ücretsiz onarım yaptırılması veya yaptırılmazsa bedel iadesi gibi kararlar çıkabilir. Karar icra edilmezse icra takibi yaparak hakkınızı alabilirsiniz.

Ayıplı Araç Satışı Davası Zamanaşımı

Ayıplı araçla ilgili dava açma süresi kural olarak aracın tesliminden itibaren 2 yıldır. TKHK m.12 ve TBK m.231 bu konuda paralel düzenleme içerir. Ancak, çok önemli bir istisna vardır: Eğer satıcı ayıbı hile ile gizlemişse veya ağır kusurluysa, bu 2 yıllık zamanaşımı süresi işlemez. Basitçe söylemek gerekirse, dürüst davranmayan satıcı zamanaşımı korumasından faydalanamaz. Bu tür durumlarda, 2 yıl sonra dahi ayıp ortaya çıktığında dava açabilirsiniz (TBK 231).

Sıfır Araçlarda Ayıp ve Garanti Durumu

Sıfır kilometre bir araç satın aldığınızda, aracın ayıpsız olması beklentisi daha yüksektir. Fakat bazen fabrikadan kaynaklı arızalar, boya/kaporta hataları veya donanım sorunları yaşanabilir. Bu durumda tüketiciler genellikle doğrudan garanti kapsamında çözüm aramaktadır. Aracınızda ortaya çıkan bir sorunu servise bildirip garanti dahilinde ücretsiz onarım talep etmek ilk adımdır. Yetkili servisler sorunu çözerse mesele kalmaz; ancak tekrar eden veya kronik bir arıza söz konusuysa tüketici kanunundaki haklarınızı kullanarak aracın değiştirilmesini veya bedel iadesini isteme hakkınız vardır.

Örneğin sıfır alınan araç sürekli aynı önemli arızayı veriyorsa, ayıp ısrarla devam ediyor demektir. Bu halde tüketici, “ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesini” talep edebilir. Yine, teslim sırasında fark edilen bir ayıp varsa (örneğin boya hatası), birkaç gün içinde bayiye bildirip çözüm alamadıysanız sözleşmeden dönme hakkınızı kullanmayı düşünebilirsiniz. Genellikle firmalar, sıfır araçtaki bariz ayıplarda değişim yapmaya yanaşır çünkü itibar kaybı yaşamak istemezler. Ama anlaşma sağlanamazsa tüketici mahkemesine başvurarak hukuken iade/değişim talebinizi ileri sürebilirsiniz.

Sık Karşılaşılan Ayıplı Araç Örnekleri

Ayıplı araç davaları çoğunlukla benzer senaryolardan kaynaklanır. İşte uygulamada en sık rastlanan ayıplı araç durumları:

Kilometresi Düşürülmüş Araç: Ne yazık ki ikinci el piyasasında çok karşılaşılan bir hile, aracın km sayacını düşürüp aracı az kullanılmış göstermektir. Örneğin 200,000 km’deki bir araç, cihazlarla 100,000 km’ye indirilip satılır. Alıcı bir süre sonra eski servis kayıtlarından veya ekspertizden gerçek km’yi öğrenince büyük bir değer kaybıyla karşılaşır.

Hasar Kayıtsız Kazalı Araç: Araç ciddi bir kaza geçirmiş fakat sigorta kaydına geçirilmeden özel olarak tamir ettirilmiş ve “kazasız” diye satılmış olabilir. Alıcı daha sonra detaylı ekspertizde şasi düzeltme, ağır hasar izleri gibi bulgularla karşılaşınca şok yaşamaktadır. Satıcının bu şekilde önemli bir kazayı gizlemiş olması ayıptır.

Mekanik Arızalar: Aracın motor, şanzıman, fren, süspansiyon gibi kritik bileşenlerinde ciddi arızalar olması ve bu durumun kullanıcıdan gizlenmesi de yaygın bir davaya konu olur. Örneğin motorun kompresyonunda ciddi problem olup yağ yakma sorunu gizlenmiş olabilir.

Yukarıdaki örnekler dışında da türlü ayıp senaryoları olabilir. Önemli olan, satın alınan araç, alıcının makul olarak beklediği kalite ve değerde değilse ve bunda satıcıya yüklenebilecek bir durum varsa hukuki olarak çözüm yollarının bulunmasıdır.

Sonuç: Ayıplı Araç Satışı Davasında Profesyonel Destek Önemi

Ayıplı araç satışı, hem hukuki bilgi hem de teknik uzmanlık gerektiren kapsamlı bir alandır. Yukarıda ayrıntılı şekilde açıkladığımız üzere, haklarınızı kullanabilmek için doğru adımları atmanız ve süreci dikkatle yönetmeniz gerekiyor. Bir tüketici olarak kanunlar sizi koruyor olsa da, uygulamada teknik detaylar, ispat yükümlülükleri ve prosedürel gereklilikler süreçte zorluk yaratabilir.

Ayıplı araç satışıyla karşılaşmak can sıkıcı olsa da hukuk sizin yanınızdadır. Kendi başınıza çözemediğiniz noktada da hukuki yollara başvurmaktan çekinmeyin. Unutmayın, doğru bilgi ve uzman desteği ile haklarınızı sonuna kadar savunabilir, mağduriyetinizi giderebilirsiniz. Güvenilir bir otomobil alım satım piyasası da zaten ancak bu hakların etkin kullanımıyla mümkündür.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Ayıplı araç aldım, ne yapmam lazım?
    Ayıplı araç satın alan alıcı, öncelikle satıcıya durumu bildirerek seçimlik haklarını kullanabilir. Bu haklar; aracı iade edip bedelini geri alma, ücretsiz onarım, ayıp oranında bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim talebidir.
  2. Ayıplı araçta satıcının sorumluluğu nedir?
    Satıcı, araçtaki ayıpları alıcıya bildirme yükümlülüğüne sahiptir. Araçtaki gizli ayıplar satıştan sonra ortaya çıksa dahi satıcı, ayıptan sorumludur.
  3. Ayıplı araç davaları ne kadar sürer?
    Davanın süresi, delillerin toplanması, bilirkişi incelemesi ve mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişir. Genellikle 8 ay ile 2 yıl arasında sonuçlanabilir.
  4. Ayıplı bir araç için zamanaşımı süresi ne kadardır?
    Türk Borçlar Kanunu’na göre ayıplı mal davaları için zamanaşımı süresi, malın tesliminden itibaren 2 yıldır. Ancak ağır kusur veya hile durumunda bu süre uzayabilir.

Ayıplı Araç Satışı Davası Yargıtay Kararları

(Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/5091 E., 2019/11807 K.)

“Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aracın satış ilanındaki kilometresinin 148.000 km olduğu, aracın 27.08.2012 tarihli muayenesinde kilometresinin 287.605, 28.08.2014 tarihli muayenesinde ise kilometresinin 148.335 olduğu, kilometresi düşürülen araçtaki bu durumun tespitinin ancak teknik inceleme ile anlaşılabileceği, aracın emsallerinin 2019 yılı itibarıyle 22.000,00 TL, kilometresinin düşürülmüş halinin ise 18.000,00 TL olduğu olduğu yönünde görüş bildirilmiş ve mahkemece davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek 4.000,00 TL değer kaybına hükmedilmiştir. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, “mutlak metod”, “nisbi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da,gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda bu hususlar gözetilmeksizin hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir.”

(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12208 E., 2017/268 K.)

“Dava, satış sözleşmesinde ayıplı aracın iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Somut olayımızda dava konusu araç, davacı alıcıya 19.09.2012 tarihinde teslim edilmiştir. Davacı vekilinin dosya içindeki beyanı ve ihtarname içeriğinden de araçtaki ayıpların aynı gün öğrenildiği ayıp ihbarının ise 19.10.2012 tarihinde yapıldığı anlaşılmış olup, açıklanan ilkeler uyarınca ihbar yükümlülüğünün süresinde yerine getirilip getirilmediği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sebebiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.”

(Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/24994 E., 2018/1608 K.)

“Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel ve yapılan zorunlu masrafların iadesi davasıdır. Davacı, araç bedelinin 27.000,00 TL olduğunu ve aracın ayıplı olması nedeniyle bu bedelin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı ise aracın gerçek satış bedelinin 17.000,00 TL olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacının talep ettiği şekilde araç satış bedeli 27.000,00 TL olarak kabul edilmiştir. Taraflar arasında gerçekleştirilen 20.12.2013 tarihli Noter Satış Sözleşmesi incelendiğinde araç satış bedelinin 17.000,00 TL olarak belirlendiği görülmektedir. Araç satışına ilişkin resmi senet karşısında davacının satışın 27.000,00 TL bedel karşılığı yapıldığı iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, bu husus değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.”

(Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/4530 E., 2019/797 K.)

“Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü’nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, TRAMER kayıtlarını inceleme, TRAMER’e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü yoktur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın ayıplı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Davalı her ne kadar gönderdiği telefon mesajı ile davacıyı bilgilendirdiğini savunsada, söz konusu mesajın satışın yapıldığı gün gönderdiği, davalı tarafından satış esnasında okunup okunmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı, gönderilen mesajın hem nitelik hemde içerik itibariyle bilgilendirme konusunda yazılı bir delil yada delil başlangıcı niteliği taşımadığı, bu durumda tanık deliline de dayanılamayacağı anlaşılmıştır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Mahkemece, bu doğrultuda değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.”

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir:

Trafik Kazası Kusur Oranına İtiraz Rehberi

Trafik Cezasına İtiraz Detaylı Rehber

Orijinal Parça Fark Bedeli- Hasar Farkı Bedeli 2025

Değer Kaybı Hesaplama- 2025 Güncel

Related Posts

Post your Comment

Site Haritası